İrem öncelikle biraz kendinden bahseder misin? Ne zamandır bu işiyapıyorsun?

1986, Kocaeli doğumluyum. Benimle aynı mesleği yapan ve kendi tasarım ofisi olan eşim İlkay ve 5 yaşındaki oğlum Kemal ile birlikte İstanbul’da yaşıyorum. Tbwa Group İstanbul / Çözüm’de Head of Art’ım. Yaklaşık 12 yıldır Art Direktörüm. Staj ve Junior’lık zamanlarını da eklersek daha çok 🙂

Tasarımcı, Art Direktör olma fikri önceden beri aklında mıydı, yoksa sektördeki bir çok arkadaşımız gibi bir anda kendini sektörün içinde mi buldun?

Daha lise hazırlık okurken bile bu işi yapacağım belliydi diyebilirim. 99 depreminde başka hiçbir lisenin açılmaması sebebiyle, Kocaeli Anadolu Meslek Lisesi Grafik Tasarımı Bölümü’ne girmemle başladı her şey. Lisede grafik tasarımın, reklamcılığın ne olduğunu öğrenmeye başladığım anda zaten başka bir şey yapmak istemediğimi anladım ve Güzel sanatlar fakültelerine hazırlanmaya başladım. İlk gerçek bir ajansta stajımı daha lisedeyken yapmıştım. Gerçekten ne istediğini bilen gençler için meslek ya da sanat liselerini bir şans olarak görenlerdenim yani. Lisede aldığım eğitime bir de Muhammet Şengöz hocamın verdiği desen bilgisini katarak Yeditepe Üniversitesi GSF Grafik tasarım bölümünü 1.likle ve %100 bursla kazandım. 

Üniversitedeki bir birbirinden değerli ve alanında ünlü hocalarım, Emre Becer, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Marcus Graff, Fevzi Karakoç, Sinan Demirtaş, Levent Bekata, Sema Ilgaz gibi isimler sayesinde bu meslek adına iyice heyecan doldum diyebilirim. Tüm okul hayatım boyunca çeşitli ajanslarda çalıştım tabii… Yazları da çoğunlukla Avrupa’da, sanat tarihi ve tasarım kamplarına katıldım. Güzel ve heyecanlı zamanlardı… 

Bu mesleği seçmendeki önemli sebepler nelerdi, geriye dönecek olsan yine bu mesleği yapardım diyor musun? 

Mesleği ben seçmedim, meslek beni seçti demek daha doğru 🙂 Ama tabii ki sevmeseydim başka bir alana yönlenirdim. Çünkü bu iş öyle bi iş ki, sevmeden asla yapılamaz. Uzun mesailer alan, sürekli düşünmeni, güncel kalmanı ve hayattaki her gelişmeyi, trendleri takip etmeni gerektiren bir meslek. 

Peki Art Direktör tam olarak ne iş yapar, yani sen günlük çalışma hayatında neler yapıyorsun anlatır mısın?

Bir hocam şöyle bir hikaye anlatmıştı: 

Reklam ajansında çalışan genç bir sanat yönetmeni gazetede tam sayfa çıkan ilanını görür ve annesine döner, “Anneciğim bak bunu ben yaptım”  

Annesi şaşırır sevinir,  

Aa harika, bu fotoğrafı sen mi çektin yani” 

“Hayır anne fotoğrafçı çekti.” 

“Peki o zaman bu yazıları sen yazdın?” 

“Hayır annecim onları da metin yazarı yazdı.” 

“Hm. O halde şu renkleri sen yapmış olmalısın” 

“Hayır, grafik tasarımcı düzenledi” 

“Peki o zaman sen bastın heralde 

“Matbaa bastı.. Ben doğru fikrinen iyi şekilde uygulanmasını sağladım. ” 

Türkiye’de bazı ajanslarda art direktör ve grafik tasarımcı kavramı biraz iç içe geçmiş durumda 🙂 Bir art direktör aslında tam olarak bu işi yapar.  

Günlük çalışma tempomuz çoğu ajans gibi çok yoğun. Kimi zaman gecelere kadar süren mesailerle dolu. Ama ajansta şahane bir ekip sinerjimiz var, çok değerli ve yetenekli arkadaşlarımız ile iyi işler çıkarmak her zaman en büyük hedefimiz.  

Aslında çalışma temposu dediğimiz şey her zaman var. Kafanın içinde açılan bir pencerede sürekli düşünüyorsun. Yemek yaparken, çocukla oynarken, film izlerken bile bir esin, bir fikir doğuruyor. Bir fikir bir tasarım. Hep kafamın içinde, uygulama ise belki en basit tarafı. Örnek verecek olursam; bir marka için sıfırdan bir logo briefi geldiğinde, günlerce işi kafamda çeviririm. Oturup saatlerce bilgisayar başında font bakmakla başlamıyor benim için süreç. Başka bir iş yaparken de, bişeyler okurken de izlerken de hep kafamın içinde fikir döner. Fotoğraf dünyasından, filmine, antetlisinden, web sitesine tüm look & feel’ ini düşünür 360’ını kafamda bitiririm. Sonra oturup uygulaması ve en iyi sonuca varması kalıyor.  

Bir Art Direktör’de olması gereken özellikler sence nelerdir?

Güncellemelerini indirmeli hep son sürüm olmalı. 🙂 Günümüz dünyası artık çok hızlı. Bunu artık söylemek bile saçma ama dijitalleşme artık hayatımızın her yerinde, her alanında. Artık günümüz şartları eski art direktör vasıflarında değil. Fikir bulabilen, fikrini en doğru mecraya uygulayabilen dolayısıyla tüm mecralara ve yeniliklere hakim olabilen biri olmalı Sanat yönetmeni. Kendi sunumunu kendi yapabilmeli, ben buna çok önem veririm. İşi en iyi sahibi anlatır. Dolayısıyla bir art direktör fikrini ortaya koyarken, sunumunu da düşünmeli. Çok iyi fikirler kötü sunumla çöp olur ama ortalama fikirler iyi sunumla şahlanabilir 🙂 

Skill açmalı, level atlamalı. 

Pandemi döneminde evden çalışma süreçlerimizde ajanstaki art direktörlerimizin hemen hepsinde yeni yeni yetenekler gelişti. Kimi dijital illüstrasyona kimi yağlı boyaya, kimi motiona başladı mesela… Ben baya baya film editi yapar oldum 🙂 Bu kazanılan yetenekler mutlaka işe yansır. Şu an her film sunumuna bir mood film editi yapıyorum ve film fikirlerini çok daha rahat anlatır hale geldik… 

Yani öğrenmekten hiç vazgeçmemek ben oldum dememek lazım.  

Bu işte seni çok zorlayan unsur nedir? Müşterileri memnun etme noktasında zorlandığın oluyor mu, varsa biraz anlatabilir misin?

En çok yoran kısım, özellikle de pandemi dönemindeki evden çalışmanın bazı noktalarda zorlayıcı olması. Ajanstayken de çoğu zaman geç çıkardık, eve geç gelirdik fakat çıktığımız anda iş biterdi. Şu an “nasıl olsa evdesiniz Cumartesi bi toplansak mı”lar normalimiz olmaya başladı. Sadece biz reklamcılar için değil, herkes bundan şikayetçi zaten. Biraz dinlenmeye, kafaca beslenmeye ihtiyaç duyuyorum. Tek zorlandığım nokta bu. 

Müşterileri memnun etme olarak bakmıyorum yaptığım işe. Müşteri briefine karşılık verebilme olarak bakıyorum. Doğru brief bir problemdir, çözüme giden yolları bulan strateji, hangi yoldan nasıl bir manzarada, anlatımda gidileceğini bulan kreatif. Brief analizi bu yüzden çok önemli. Strateji, kreatif ve müşteri ile birlikte doğru yolu bulduğumuzda zaten herkes mutlu ve memnun oluyor.

Herhangi bir ajansta Kreatif ekiple müşteri ilişkileri arasında zaman zaman anlaşmazlıklar olduğu kesin (müştemler duymasın 🙂 ), senin müşteri temsilcileri ile uyumun nasıl? Sorun yaşıyor musun?

Müşteri temsilcileri ile aram hep çok iyi olmuştur. Onlarsız bir kreatif departman düşünemiyorum.  

İyi bir müşteri temsilcisi, müşteriyi iyi tanır analiz eder, ne beklediğini tarzını yaklaşımını bilir. Kreatife çok doğru yönlendirmeler yapabilir. Ben şahsen kendi işlerimde müştemlerden %100 yararlanırım. Fikrini sorar, yönlendirme bile isterim. Onlarla düşman olmayın, gerek yok 🙂 

Yaptığın işin daha yapılabilir, keyifli ve eğlenceli olması için sence sektörel bazda nasıl bir iyileştirme yapılabilir?

Bir kere çalıştığın yer çok önemli. Kendini rahat hissedebildiğin, derdini anlatabildiğin sana değer veren Kreatif Direktörler, Head’ler ve yöneticilerle çalışmak zaten işini keyifli hale getirecektir. 

Maddi, Sosyal ve kültürel anlamda seni beslemeli, ezmemeli. Yaptığımız iş görüşmelerinde çok duyuyorum. Yöneticinin ya da ajans başkanının sert tavrından, fikrini ezip geçen kreatif direktörden, küçümseyen group head’den yılmış birçok genç yetenek var. Bu tavırlar artık çok eskide kaldı açıkçası anlam veremiyorum. 

Bugüne kadar hayata geçen ve çalışmaktan en keyif aldığın proje / iş neydi? Çalışma sürecinden biraz bahseder misin?

Peugeot. Lions of Our Time. 

İnanılmaz bir süreçti. Lions Of Our Time fikrimiz ile Peugeot’nun globalde yeni logo lansmanını yaptık. 

Bizim yazdığımız filmin çekimleri Lizbon’da yapıldı ve tüm dünyada yayınlandı. 

Suratlarına logo koyduğumuz Keyvisuallarımız dünyanın her yerinde dev binalara giydirildi. Müthiş ve unutulmaz bir süreçti. İşin en deli tarafı tüm bunları pandemi’nin en başlarında evden odalarımızdan yaptık. 6-7 aylık gece / gündüz kanlı, dev bir çalışma süreciydi. 

Çok uzun hikaye ama başarı öyküsünü okumak isteyenler için bir çok dijital mecrada ajans başkanımız Can Aksüyek’in detaylı röportajları yayınlandı.

Bu işi yapmak isteyen genç tasarımcılara ve öğrencilere tavsiyelerin nelerdir?

Dünyayı, gündemi, tasarım trendlerini, yönetmenleri, sinemayı, sanatı… kısacası her şeyi takip edin. Güncel kalın. Hep yeniyi arayın, yapılmışın üstüne yeni bir şey koyun. Yazın çizin, fikir yazmayı öğrenin. 

İyi bir art direktör buldumu yapışın, sömürün 🙂 her bildiğini öğrenin, üzerine de kendi tarzınızı koyun.

Ayrıca söylemek istediğin bir şey var mı?

Bu Pandemi döneminde evde zaman geçirmeyi olumlu yönde kullanmak, bu zamanı lehine çevirmek çok önemli. Kendiniz için projeler üretebilir, eksik yönlerinizi geliştirebilirsiniz. Kullandığınız programları geliştirmek ve en iyi seviyeye getirmek iyi bir seçenek. Ya da 3d, motion, edit gibi farklı alanlarda kendini geliştirmek. Öğrendiğiniz her şey mutlaka bir gün işinize yarayacak. 

ART DİREKTÖR İŞ İLANLARI VE KARİYER FIRSATLARI >>